17 Mar 2010

Gençlerbirliği Deplase


manisa yolunun aksine hiç alkolsüz kalınmayan bir deplasman oldu ilginç bi şekilde. 2 sıradan birinde muhakkak bi şişe zulası vardı. tabi bal kaymak zulası daimi olan abimizi ayrı tutuyorum bu güruhtan.


yolculuğun en güzel anı (ck 5-2 yenilmiş olsa da) 1907 gençlik - cefakar kanaryalar beton saha maçıydı. beton saha tribünü ve muhabbeti güzeldi. bi an gençlik tribünlerinden yükselen "sallasana sallasana mendilini, vamos bien kurtarsana kardeşini" bestesini sigara içerek savuşturduk. maç izlemek bizim kitabımızda olmadığından pek ilgi göstermedik sahaya.
stada giriş çok dağınık, kopuk olduğundan tribün vamos bien açısından biraz sıkıntılıydı. ikinci yarı gibi biz de performansımızı düzelttik ama maç. of.


dönüşte de polisin bekletmesi ve alınan haberler oldukça can sıkıcıydı ki, yeni bir şişe daha açıldı. burada uyanık bir arkadaşın çakal planı olmasa daha uzun bi süre sıkılmaya devam edecektik belki, deri ceketli haydutlar gibi basıp geçtik sınırdan. dönüş yolu da besteler, boş muhabbetler, saçmalamalar üzerine kurulu baya boş ve eğlenceli bir orta kapı eğlencesiydi. rahatsız olanlar varsa bi sonraki sefer onlar da katılsınlar, gülümseyeceklerini taahhüt ediyoruz.

ha bi de bütün bu olayların arasında oynanan bir maç var ki, ondan hiç bahsedesim yok. zaten çok da fikrim yok sahadaki oyun hakkında. top görsem bomba diye karakola bırakırım, orada patlayacağı umuduyla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder